Gençlik nedir?
Bir rüya
Aşk nedir?
O rüyada gördüğün şey.
Søren Kierkegaard
Çok sevgili bir arkadaşım bana “Druk/ Körkütük”ü önerdiğinde İKSV gösterimini kaçırmıştım.“Druk”un yabancı film dalında Oscar aldığını biliyordum ama Avrupa Film Ödülleri’nde 4 ödül aldığını bilmiyordum. İnsanları mutsuzluktan ve monoton hayatlarından kurtaracak alkolle olan enteresan deneyimini öğrenmek beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Film MUBİ’ye gelene kadar dört gözle bekledim. Şimdi Netflix’de de var.
Kesinlikle sarhoş edici bir film… Hele yakışıklı Mads Mikkelsen’ın son sahnede “What a life” ile gerçekleştirdiği solo dans sahnesi var ki bayıldım. Kalan hayatımı kesinlikle o kafada devam ettirmek çok isterdim.
Danimarkalı sinemacı Thomas Vinterberg’in yönetmenliğini yaptığı film Mads Mikkelsen’in oyunculuğu ile birleşince müziklerde güzel olunca ortaya harika bir ürün çıkmış.
Mutsuz tarih öğretmeni olan Martin (Mads Mikkelsen), orta yaşlı diğer üç suratsız ve hayattan bezmiş arkadaşları Tommy (Thomas Bo Larsen), Peter (Lars Ranthe) ve Nikolaj (Magnus Millang) ile bir kutlama yemeğinde sohbet ederler. Muhabbetleri; hayattan aldıkları zevkin azalması, yaptıkları işte isteksizlik, aile ile ilişkilerindeki monotonluk üzerine dertlenme üzerinedir. Bu duygu eksikliklerinin ortak noktası belki de gençlerle bir arada olmanın getirdiği fazla enerji yüklemesi olabilir. Tabii Kuzey ülkesi olunca bunları düşünecek kadar içlerine dönme özgürlükleri var insanların.
Dört kafadar öğretmen, Norveçli psikiyatrist Finn Skarderud’a atfedilen ve insanın kan dolaşımında yüzde 0,05 alkol açığı ile doğduğunu iddia eden bir teoriden yola çıkar. Herkesin kan dolaşımındaki içki düzeyini belli bir seviyede tutarak depresyonu tedavi etmenin bir yolu olacağı tezini deneme kararı alırlar. Çok cazip bir test…
Bizimkiler deneye başlar; kurallar konur, vücuttaki alkol oranını geçmemek için alkometreler alınır, günlükler tutulmaya başlanır. Kural sadece mesai saatlerinde içilebileceği, hafta sonu alkol kullanılmayacağıdır. Yani sosyal içiciliğin tam tersi…
Düşünsenize vücuttaki alkol seviyesini hafif çakır keyif halde tutarak günlerinizi geçiriyorsunuz. Senden” mutlusu” yok. Trevanian’ın bir kitabında yanılmıyorsam Şibumi’deydi, bahçıvan her saat başı kulübesine giderek, bir bardak şarabını içer ve “cool” bir şekilde hayatına devam ediyordu.
Öğretmenlerimizin deneyle beraber hayatları değişime girer, yüksek motivasyonlu dersler anlatılır, adamlarda bir huzur bir mutluluk, özgüven tavan yapmış bir şekilde dünya griden pembeye döner.
Peki biz insanoğlu elimizdeki ile yetinir miyiz? Tabii ki “hayır”. Alkolün verdiği cesaretle “Neden daha fazlası olmasın?” derler ve çıtayı yükseltmeye karar verirler. Alkolü kurtarıcı olarak görürken bir anda mahkum olma durumuna gelmek… Olaylar gelişir…
“Alkol” üzerine yapacağınız her şeyde toplumun birçok kesimi tarafından eleştiri alabilecek riskli bir konuya giriyorsunuz. Ama ben filmler üzerinden insanın hayatı içerisinde var olan her türlü fikrin yansıtılmasını faydalı buluyorum. Film konusunda birçok derin felsefe yorumları var ki hiç biri benim ilgimi çekmedi. Ben dümdüz hayatın içinden eğlenceli tarafları da olan bir hikaye olarak seyrettim.
Bu arada film gösterimi sonrası Norveçli psikiyatrist Finn Skarderud bu teorinin doğru olmadığı ile ilgili bir açıklama yapmış.
Filmin Türü: Dram, Komedi
Yönetmen: Thomas Vinterberg
Oyuncular: Mads Mikkelsen, Thomas Bo Larsen, Magnus Millang
Yıl: 2020
Imbd: 7,7
Bir Cevap Yazın